Ankaragücü için ümitle beklenilen Antalyaspor maçı da umulduğu gibi bitmedi. Güçlüler, son haftalardaki “tekçi” geleneği bozmadı, beraberlikle 1 puanı aldı.
Peşinen söyleyelim, Ankaragücü maçlarını izlemek, artık hem gidiş-geliş, hem stad hem de oynanan futbol açısından “işkence” haline dönüştü.
Eskiden, 19 Mayıs Stadı’nda saat 14.00’te oynanacak maç için saat 13.00’te Abidinpaşa’daki evden çıkıp, Bentderesi dolmuşuna ya da Ulus otobüsüne binip, bir saat içinde stada girerdik. Maçtan sonra da aynı yöntemle 1 saat içinde evde olurduk. Şimdi, aynı saatteki maça yetişmek için saat 10.00’da evden çıkıyoruz. 1 saat içinde 19 Mayıs Stadı’na gidip, belediye otobüsüne binip, Yenikent ASAŞ Stadı’na ulaşıyoruz. Arabamız olmadığı, belediye otobüsü ile gitmek zorunda kaldığımız için başka şansınız da yok.
Statta en az 1 saat maçın başlamasını bekliyoruz. Bekleme süresinin 2 saate ulaştığı da oluyor. Üstelik, bu hafta bir de soğuk hava ve yağmur yedik. Bu hafta taraftarın tek kapıdan maratona alınması işkencesi de işin cabası. Saat 16.009 civarında maçtan çıkıp, protokol tribündeki zevatın dağılmasını bekleyip, en son otobüsler hareket edince, stattan ayrılmanız, 19 Mayıs’a dönmemiz en az 1.5 saat. Sonra Ulus’a ya da Bentderesi’ne yürüyüş ve eve varış. Gününüz bitti, gitti.
BÜLBÜLÜ ALTIN KAFESE KOYMUŞLAR, “YUVAM” DEMİŞ
Acele bir işiniz çıktı, maçtan ayrılmak istediniz. 19 Mayıs’ta iken kolay. Yenikent’te ise ayrılın bakalım. Stattan çıksanız ne yapacaksınız? Kuş uçmaz, kervan geçmez. Yürüye yürüye Ayaş yoluna mı çıkacaksınız? Allah korusun, ölünüz olsa, cenazesine yetişemezsiniz.
Bizim gibi taraftarlar için Yenikent’teki stad asla Ankaragücü’nün yuvası olamaz. Bizim yuvamız 19 Mayıs Stadı, gecekondu. Ama, yönetimin yuvası da 19 Mayıs değil, Yenikent ASAŞ Stadı. Biz 19 Mayıs’ın dış bahçesinin, tribünlerinin ve çiminin her santimetrekaresini biliriz, sayın Ahmet Gökçek, yönetim kurulu üyeleri ve Ankaraspor’dan gelen futbolcular da Yenikent’teki stadın her santimetrekaresini bilirler. Biz 19 Mayıs’ta rahat ediyoruz, onlar Yenikent’te. Ankaragüçlülerin stadı 19 Mayıs, Ankaraspor ya da moda deyimiyle çakma Ankaragüçlülerin stadı ise Yenikent. Fark burada.
Aslında, Ankaragücü’nün yeni yönetimi, maçlara taraftar gelmesini de istemiyor. Onlar için antrenman tesisi Saray olmalı, maç da Yenikent’te oynanmalı ki en az sayıda taraftar izlesin takımı. Bakmayın siz, “Ankaragücü taraftarı Türkiye’nin en iyisi. Taraftarla şampiyon olacağız” laflarına. Taraftar falan umurunda değil yönetimin. Hatta taraftarsız hayat, onlar için çok daha âlâ.
“BU TRANSFERLER GEREKSİZ” DEMİŞTİM
Daha önceki yorumlarımda, ara transfer döneminin 31 Ocak’ta bitmesine birkaç gün kala kadroya katılan yabancı futbolcuların “gereksiz” transferler olduğunu ileri sürmüştüm. Aradan 3 hafta geçti. Antalyaspor maçında çıplak gözle izledim, inancım bir kez daha pekişti. Bu futbolcular belki alınırdı ancak milyon eurolarla değil, en fazla birkaç yüz bin euro karşılığında. Sağbek Elyasa’nın yerine oynatmak için mi Geremi’ye 2 milyon 225 bin euro ödendi? Geremi’ye bu parayı verecek kadar zengin mi Ankaragücü?
Ankaraspor zamanından kalan, “fazla para ile iyi takım yaparız” yanlış düşüncesi hala devam ediyor. Asıl olan parayı fazla harcamak değil, yerinde harcamaktır. Transfer döneminde, Ankaragücü, mutluluk için değil para için tercih edilir hale gelmiştir ki, bir takım için asıl tehlike budur. Çünkü bu söylem futbol piyasasında yayıldı mı, size “iyi” futbolcular gelmez, gelen de iş yapmaz.
BELLİ Kİ TAKIM İYİ ANTRENMAN YAPMIYOR
Geçen haftaki yazımda, sayın Özat’ın, “Gol yememeyi öğrendik” açıklamasını hatırlatarak, “Gol yememeyi öğrenen takım bu amatör golü yer mi?” diye sormuştum. Antalyaspor’un kullandığı 2 korner atışında, Ankaragücü kale sahası yakınlarında sarı-lacivertli 7 futbolcu var, bir de kaleci. 8 futbolcunun arasından Veysel gol atabiliyor. Bu goller, amatör değil, amatör ötesi. Soruyu tekrarlayalım, “Gol yememeyi öğrenen takım, bunları yer mi?”
Ankaragücü, ilk 25-30 dakikada rakibinden fizik olarak üstündü. Ancak son 25-30 dakikada da yürümeye başladı. Futbolcular arasında zaten “takım uyumu” yok. Bir de fizik kondüsyon olmayınca, sonuç almak imkansız. Antalya önünde iki amatör ötesi gol yedi ancak rakip kalede de doğru düzgün pozisyon bulamadı. Belli ki, takım iyi de çalışmıyor.
6 HAFTALIK PERİYOD KADERİ BELİRLER
Gelecek hafta Gençlerbirliği maçı var. Sonrasındaki 5 haftada ise Gaziantepspor, Galatasaray, Kayseri, Ankaraspor ve Beşiktaş maçları oynanacak. İç saha ya da deplasman olup olmadığını yazmıyorum. Çünkü Ankaragücü için fark etmiyor. Bu maçlardan alınacak puanlar Ankaragücü’nün kaderini belirleyecek. Çünkü son haftalarda oynanacak maçlarda puan “aslanın midesinde” olacak. Ankaragücü’nün de bu puanları alacak gücü maalesef yok.